İstiklâl

*

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَتَّقُوا اللَّهَ يَجْعَل لَّكُمْ فُرْقَانًا

وَيُكَفِّرْ عَنكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ۗ وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ

قال رسول الله عليه الصلاة و السلام

اللَّهمَّ لَكَ أَسلَمتُ وَبِكَ آمَنتُ، وَعَلَيكَ تَوَكَّلتُ، وَإِلَيكَ أَنَبتُ، وَبِكَ خاصَمتُ

اللَّهُمَّ أَعُوذُ بِعِزَّتِكِ، لا إِلهَ إِلَّا أَنتَ أَن تُضِلَّني، أَنتَ الحَيُّ الَّذي لا تَمُوتُ

والجِنُّ وَالإِنسُ يَمُوتُون

Cumanız Mübarek Olsun Aziz Kardeşlerim!

Takva, Allah’ın korumasına girmek, nefsi korktuğu şeylerden korumak, Allah’ın emirlerini yerine getirip yasaklarından kaçınmak suretiyle azabından sakınmak ve Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşımak demektir.

Muttaki de, takva sahibi olan Kimseye Yüce Allah’ın verdiği özel bir unvandır.

Başka bir ifade ile muttaki, Allah’ın koyduğu sınırları aşmaktan kaçınan ve kendine zarar verecek bütün isyan ve günahlardan Allah’ın korumasına sığınan kimsedir.

Muttakilerin Kur’an’da yer alan bazı özellikleri şunlardır.

Muttakiler görmedikleri gaybe ve iman edilmesi gereken her şeye iman ederler.

Bakara, 3:

Onlar, gaybe inanırlar. Namazı ayakta tutarlar. Kendilerine verdiğimiz (rızıktan, Allah yolunda) harcarlar.

Mallarını Allah yolunda ve Allah için harcarlar, fakirlere yardım ederler.

Zâriyât, 19:

Onların mallarında, dilenenler için (de dilenmeyen ama) muhtaç olanlar için (de) bir hak vardı.

Namazı gereği gibi kılarlar, Namzın müminin hayatındaki yerini bilirler ve onu yerine getirmeye özen gösterirler.

En’âm, 71:

De ki: Allah dışında, bize yarar sağlamayan veya zarar vermeyeni mi çağıralım? Allah bizi doğru yola ilettikten sonra, şeytanların başını döndürerek yeryüzünde şaşkına çevirdiği, dostlarının (da,) bize gel, diye çağırdıkları birisi gibi, gerisin geriye mi dönelim? De ki: Şüphesiz asıl hidayet, Allah’ın (ihsan ettiği) hidayettir. Bize, bütün âlemlerin Rabbine boyun eğmemiz emrolundu.

Rûm, 30-31:

O halde, daima (Allah’a) yönelmiş biri olarak, bütün dikkatini din üzerinde tut. Allah’ın insanları üzerinde yarattığı tabiatı (benimse.) Allah’ın yaratmasında hiçbir değişiklik olamaz. Daima ayakta tutan ve kalacak olan din, ancak budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler; Sizler (daima) O’na eğilin ve O’nun takvasını benimseyin. Namazı ayakta tutun. Allah’a ortak koşanlardan (da) olmayın.

Öfkelendikleri zaman öfkelerine hakim olurlar, intikam peşine düşmezler. Kendilerine karşı yapılan hataları bağışlarlar. Günah işledikleri veya fena bir şey yaptıkları zaman, hiç zaman kaybetmeden hemen tövbe edip Allah’tan bağışlanma dilerler. Günah ve hatalarında ısracı ve tekrarcı olmazlar.

Âl-i İmrân, 134-135:

(Takva sahibi olanlar) bollukta (da,) darlıkta (da, Allah yolunda mallarını) harcarlar. Öfkelerini yenerler. İnsanların kusurlarını affederler. Allah iyilik edenleri sever. Onlar bir kötülük yaptıklarında veya kendilerine zulmettiklerinde, hemen Allah’ı zikrederler ve günahlarının bağışlanmasını dilerler. Allah’tan başka günahları kim affedebilir? Onlar, yaptıklarında bilerek ısrar etmezler.

Her konuda Allah’a ve Peygamberine itaat ederler.

Enfâl, 1:

(Ey Peygamber!) Sana ganimetler hakkında sorarlar. Sen onlara de ki: “Ganimetler Allah ve Peygamberin’dir.” Onun için, Allah’ın takvasını benimseyin ve aralarınızı düzeltin. Eğer gerçek müminseniz, Allah ve Peygamberi’ne itaat edin.

Hep doğrularla beraber olurlar.

Tevbe, 119:

Ey inananlar! Allah’ın takvasını benimseyin ve doğrularla birlikte olun.

Dünyada da ahirette de birbirlerinin dostudurlar.

Zuhruf, 67:

O gün takvayı benimsemiş olanlar dışında nice dostlar birbirlerine düşman olacaklar.

Allah’ın dini uğrunda çalışır, gayret sarfeder ve dinin yücelmesi için yorulurlar.

Tevbe, 44:

Allah’a ve ahiret gününe inananlar, malları ve canlarıyla (Allah yolunda) cihat etmekten (geri kalmak) üzere, senden izin istemezler. Allah, takvayı benimsemiş olanları çok iyi bilir.

Tevbe, 123:

Ey inananlar! Kâfirlerden en yakınlarınızla savaşın. Onlar sizde güç (ve sertlik) hissetsinler. Allah’ın takvayı benimseyenlerle beraber olduğunu bilin.

Aziz ve Muhterem Müminler!

Bu özellikleri taşıyan ve Allah’ın kitabında muttaki diye anılan kimseler için genişliği gökler ve yer kadar olan Cennet ile sayısız nimet ve mükâfatların hazırlandığını da hatır-latmakta fayda vardır.

Kasas, 83:

İşte ahiret evi budur. Biz onu yeryüzünde üstünlük ve fesat çıkarmak istemeyenler için hazırlarız. (Güzel) sonuç yalnız takvayı benimseyenlerindir.

Sad, 49-52:

Bu çok yüce bir hatırlatmadır ve şüphesiz takvayı benimseyenler için (ise) en iyi kalınacak yer vardır; (Yani) ebedi bahçeler. (Onların) kapıları kendilerine daima açık tutulacaktır; Orada (yastıklara) yaslanmış olacaklar. Orada birçok değişik meyve ve içecek isteyecekler. Yanlarında, gözlerini yere indirmiş, kendilerine yaşıt hanımlar olacak.

Ayrıca, Allah, muttakileri sevdiği için hep onlarla beraberdir.

Bakara, 134:

İşte bu topluluk (kendi zamanını tamamlayıp) gitti. Kazandığı (yarar da zarar da) kendisinedir. Sizin (de) kazandığınız (yarar da zarar da) kendinizedir. Onların yaptıklarından, siz sorumlu tutulmayacaksınız.

Yine Kur’an’ın ifadesi ile dünyada da ahirette de mutlaka kurtulanlar muttakilerdir.

Nebe, 31:

Şüphesiz takvayı benimseyenlere (büyük bir) başarı (mukadderdir.)

Sevgili Peygamberimizin ﷺ “insanların cennete girmesine en çok etki eden hangi davranıştır?” sorusuna “Allah’a karşı takva ve güzel Ahlâk” şeklinde cevap verdiğini de bilmek gerekir (Seçme Hadisler, 32).

Ne mutlu Yüce Allah’ın muttaki dediği kimselerden olabilenlere.

*

وَقُلِ الْحَقُّ مِن رَّبِّكُمْ ۖ فَمَن شَاءَ فَلْيُؤْمِن وَمَن شَاءَ فَلْيَكْفُرْ

قال رسول الله عليه الصلاة و السلام

وَالَّذي نَفسِي بِيَدِهِ لَتأمُرُنَّ بِالمَعروفِ، وَلَتَنهَونَّ عَنِ المُنكَرِ

 أَو لَيوشِكَنَّ اللهُ أن يَبعَثَ عَلَيكُم عِقَاباً مِنهُ

ثُمَّ تَدعُونَهُ فَلا يُستَجَابُ لَكُم

Плодовете на вярата

Тази върховна вяра, вкючваща тези велики принципи, придава многобройни великолепни плодове на вярата.

Ползата от вярата в Аллах

Вярата във Великия Аллах, в Неговите качества донася на вярващия любовта на Аллах, изпълнението на това, което Аллах повелява и отбягването на това, което Той забранява. По този начин се придобива щастието както на отделния индивид, така и на цялото общество, в земния и отвъдния живот:

На всеки вярващ, мъж или жена, който извършва праведно дело, Ние ще отредим прелестен живот. И ще им въздадем награда по-хубава от онова, което са вършили. [Нахл, 97]

Ползата от вярата в меляикетата

Първо: Познаването на величието на техния Благословен и Всемогъщ Създател, Неговата мощ и неговата власт.

Второ: Благодарността към Аллах заради меляикетата, които по неговата воля се грижат за хората и отбелязват делата им и други неща от тяхното ежедневие.

Трето: Обичта към меляикетата, които се прекланят по най-добрия начина Всевишния Аллах и молят за Неговата прошка за вярващите.

Ползата от вярата в книгите

Първо: Познаването на милостта на Великия Аллах и Неговата грижа за творенията Му, е изпращане на Книги за всички народи за да ги напъти.

Второ: Изявяването на мъдростта на Всевишния Аллах, който е положил в тези книги за всяка общност закони, които и подхождат. Последната от тези книги е Свещения Коран, който е подходям за всички народи, във всеки век, епоха и място до Съдния ден.

Трето: Изказване на благодарност към Аллах за Неговата благодат с разкриването на тази Свещена Книга.

Ползата от вярата в пратениците

Първо: Познаването на милостта на Всевишния Аллах и Неговата грижа за хората Му с изпращането на великите пратеници, които да напътват хората по Вернияпът.

Второ: Благодарността към Всевишния Аллах за тази велика благодарност.

Трето: Обичта и уважениетокъм пратениците и възхвалата им както им подобава, защото те са посланици на Всевишния Аллах и са избрани от Него. Те се прекланят по най-добрия начин, предават Неговото послание към човечеството, искрено съветват хората и понасят търпеливо всички страдания.

Позата от вярата в съдния ден

Първо: Загрижеността на човека да се подчини на Всевишния Аллах, за да заслужи Неговото възнаграждение в този Ден и отдалечаването му от непокорството към Него, опасявайки се от наказанието в този Ден.

Второ: Утешението на вярващия за това, което пропуне от светските удоволствия с надеждата за благодатта в наградата, които ще получи в отвъдния живот.

Ползата от вярата в съдбата и предопределеността

Първо: Упованието на Всевишния Аллах при извършването на някакво дело, защото и причината и резултатът са предопределени от Аллах.

Второ: Душевното спокойствие и умиротворението на сърцето, защото когато човек разбере, че всичко е предопределено от Всевишния Аллах и че неизбежно ще има и неуспехи, душата му ще е спокойна в сърцето му-удовлетворено от предопределението на Създателя. Никой не е по-спокоен, по-щастлив и по-умиротворен от този, който вярва в съдбата.

Трето: Отхвърлянето на самовъзхищението при постигане на определената цел, защото това е благодат от Аллах, като Негово предопределение за доброто и за успеха. Човекът трябва да благодари на Всевишния Аллах за това и да отхвърли възхищението от себе си.

Четвърто: Отхвърляне на тревогата и раздразнението в случай на провал или неуспех, защото това е предопределено от Всевишния Аллах, чийто са небесата и земята и това ще се случи така или иначе. За това човек трябва да е търпелив и да се надява, Аллах да го възнагради. Всевишния Аллах е посочил това в следния стих от Свещения Коран:

Не се случва беда, преди да сме я породили, нито на земята, нито с вас самите, без да е [записана] в Книга. За Аллах това е лесно; За да не страдате за онова, което ви се е изплъзнало и да не ликувате за онова, което ви е дошло. Аллах не обича горделивите, самохвалците; [Хадид, 22-23]

Ние се молим на Всемъдрия Аллах да ни утвърди в тази вяра, да ни дари с плодовете и, да ни прибави от изобилието Си, да не обърква сърцата ни след като ни е напътил. Молим се на Аллах да ни дари с милост от него Той е Вседаряващ.

Слава на Аллах, Господарят на световете. Аллах да благослови и привества пророка Мухаммед ﷺ, неговото семейство, сподвижници и тези, които ги следват.

Прочети това:

[takođe] Pročitaj ovo:

[dhe] Lexoje kete:

Lasă un răspuns

Te rog autentifică-te folosind una dintre aceste metode pentru a publica un comentariu:

Logo WordPress.com

Comentezi folosind contul tău WordPress.com. Dezautentificare /  Schimbă )

Fotografie Facebook

Comentezi folosind contul tău Facebook. Dezautentificare /  Schimbă )

Conectare la %s