Ramazan Ayı

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِي أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِّنَ الْهُدَىٰ وَالْفُرْقَانِ ۚ فَمَن شَهِدَ مِنكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ ۖ وَمَن كَانَ مَرِيضًا أَوْ عَلَىٰ سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِّنْ أَيَّامٍ أُخَرَ ۗ يُرِيدُ اللَّهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلَا يُرِيدُ بِكُمُ الْعُسْرَ وَلِتُكْمِلُوا الْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُوا اللَّهَ عَلَىٰ مَا هَدَاكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

(Bakara, 185)

Aziz ve Muhterem Müslümanlar!

İslâm dini insanı merkeze alır. Bu açıdan baktığımızda dinimizin koyduğu her emir ve yasakta, belirlediği her davranış biçiminde ve yapılmasını istediği her ibadette insanın sağlığı, huzuru ve mutluluğu için sayısız faydalar olduğunu görürüz.

İslâm’ın beş temel esasından biri olan oruç ibadetinin yerine getirilmesinde de hem maddi/bedeni hem de manevi/ruhi bir çok faydalar vardır.

Orucun manevi/ruhi faydalarını oruç tutan kimse ruhen algıladığı ve bizzat yaşadığı için onları anlatmaya imkân yoktur. Bu bir duyumsama ve hissetme olayıdır. İsmarlama bir şekilde ortaya konamaz.

Değerli Müslümanlar!

Orucun maddi kazançları konusunda ise uzmanlarınca tespit edilen hususlara dayanarak çok şeyler söylenebilir.

Her şeyden önce oruç sıhhat için bir anahtar konumundadır. Oruç sayesinde sıhhate ulaşılabilir. On bir ay boyunca yenen acı, tatlı, tuzlu, sekerli, türlü yemeklerle, içilen çeşitli içeceklerle yorulan ve yıpranan sindirim sistemi oruç ibadeti sayesinde bir ay süreyle dinlenme, toparlanma, güç ve kuvvet kazanma imkânı bulur. Bu da sıhhat demektir. Zaten sevgili Peygamberimiz  sallallaahu  `alayhi  wa  sallam ( may  Allaah exalt his mention ) de “Oruç tutunuz ki, sıhhat bulasınız.” buyurmaktadır. Sevgili Peygamberimizin  sallallaahu  `alayhi  wa  sallam ( may  Allaah exalt his mention ) bu sözüne tıp dünyasından haklı herhangi bir itiraz gelmemekte, aksine doğruluğu hep tasdik edilmektedir. Çağimizda tıp uzmanları da orucun insan sağlığına olan olumlu ektilerini sayıp durmaktadırlar. Nitekim 1940 yılı Nobel Tıp Ödülünü almaya hak kazanan ünlü bilim adamı Dr. Alexis Cariel şunları söylemektedir. “Oruç sırasında organizmalarda depo edilmiş besin maddeleri harcanır, sonra da bulnarın yerine yenileri gelir. Böylece bütün vücutta bir yenilenme olur. Bu sebeple oruç sağlık bakımından çok faydalar sağlar.”

Aziz Müminler!

Oruç tutmak, alışkanlıklarımızda değişklik yapmamıza da vesile olur. Ramazan ayı boyunca daha dikkatli, daha nazik ve daha olumlu oluruz. Olumlu olmanın ve dua etmenin bazı hastalıkların tedavisinde önemli bir yer tuttuğunu da biliyoruz. Dolayısıyla bu mübarek ayda bu süreci yaşamış oluruz. Bütün bunlar elbette kaçırılmaması gereken kazançlardır.

Oruç tutan kimsenin ne kadar yemesi ve ne çeşit yemekleri yemesi hususunda tabiplerin tavsiyelerini göz önünde bulundurması da önemlidir. Eğer bu tavsiyeler kulak ardı edilirse yukarıda temas ettiğimiz faydaların hiç birisi temin edilemeyebilir. O zaman da suç oruç’un değil kişinin bizzat kendisinin olduğunu bilmek gerekir.

***

Orucun Sayısız Manevi Kazançları Yanında Maddi Kazançları da Çoktur

Evet Aziz Müslümanlar!

Çok şerefli, çok feyizli ve çok bereketli bir aya, Kur’an-ı Kerimin inmeye başladığı, insanlığı kaplayan zulmet ve vahşetin sıyrılmaya yüz tuttuğu, Allah’ın rahmet deryasının taştığı, af ve mağfiret nurunun bütün alemi aydınlattığı mübarek ramazan ayına girmiş bulunuyoruz. Böyle kutlu bir aya yeniden bizi ulaştırdığı için Yüce Mevlâ’ya ne kadar şükretsek yeridir.

Ancak, ramazan ayına girerken bir müminin düşüneceği ve üzerinde titizlikle duracağı bazı hususlar vardır. Allah’tan bir bağış, Kur’an’dan bir ses, Peygamberden bir nefes olarak insanlığın huzursuzluğu üzerine doğan ramazan ayının aydınlığından yeterince yararlanabilmek, mahcubiyetinden dolayı ses çıkaramayan, çeşitli sıkıntılar içindeki yoksul, dul ve yetimlerin dertlerine ortak olmak, ülkenin kültür ve ekonomisine, toplumun da ahlâk ve sağlığına katkıda bulunmak gibi hususlara bağlıdır.

Değerli Müminler!

Ramazan ayını anlamak, ancak orucun farz oluşunun hikmetlerini bilmeye, bu mana derinliğini kavramaya ve onu yaşamaya bağlıdır.

Oruçta kötülüklerin önlenmesi, toplumda sosyal dayanışma ve yardımlaşmanın artması, tutumluluk telkinlerinin fiilen yaşanması ve oruçlunun sıhhat kazanması gibi faydalar bulunmaktadır.

Hem Kur’an hem de hadislerde namaz, oruç, hac ve zekat gibi ibadetlerin, toplumsal hayatımızı sarsan yalan, cinayet ve cana kıyma başta olmak üzere bütün kötülükleri önleyeceği ifade edilmektedir. Zira ibadet eden kimseye herhangi bir kötülük işlemesi asla yakışmaz. Gerçekten de ramazan ayında suçların hissedilir bir içimde azaldığı polis raporları ve istatistiklerden anlaşılmaktadır. Sadece bu gerçek bile oruç ibadetinin toplumun huzur ve mutluluğunu sağlayan önemli bir etken olduğunu göstermektedir.

Oruç ibadetinin sürekliliğini sağlamak için bizler de çocuklarımıza ve gençlerimize ramazan ayı geleneğini ve oruç ibadetini benimsetip sevdirmeliyiz. Onların bu ibadetten zevk alıp mutluluk duymalarına yardımcı olmalı ve gerekli ortamı hazırlamalıyız.

Ayrıca, oruç tutanlara saygılı olmanın bir insanlık borcu olduğu anlayışı da toplumumuza milli bir terbiye olarak kazandırılmalıdır.

Her şeyin gönlünüzce olmasını diliyor, ramazan ayınızı kutluyor ve daha nicelerine ulaşmamızı yüce Mevla’dan niyaz ediyorum.

***

Ramazan Ayının Sosyal Hayatımızdaki Yeri

Muhterem Müminler!

Ramazan ayının belli başlı özellikleri oruç ibadetinin bu ayda müminlere farz olması ve insanlığı karanlıktan aydınlığa çıkaran Kur’an-ı Kerim’in bu ayda inmeye başlamasıdır.

Ramazan ayında oruç tutulur. Bu kadar mı?

Elbette ki, hayır.

Zira Yüce Allah, oruç tutanların daha iyi insan olabileceği, davranışlarında, yapıp-etmelerinde Allah’ı göz önünde bulundurup güzellikler sergileyebileceği amacıyla oruç tutmayı farz kıldığını ifade etmektedir.

Oruç ibadetinin ifası ile güzelliklerin timsali olmayı beceren insanın bu güzelliği topluma da yansıyacak, böylece oruç toplumsal bir işlev görmüş olacaktır.

Esasen dinimizin bütün ibadetlerinde bu toplumsal işlev değişik şekillerde vardır. Yeter ki bizler bu ibadetleri hakkıyle ve bilinçli olarak yerine getirebilelim.

Oruç, öncelikle insanı arzu ve isteklerinin esiri olmaktan kurtaran, iradenin de aklın kontrolünde tutulmasına yardımcı olan bir ibadettir.

Oruç tutan insana çok büyük mükafatlar verileceğini haber veren Sevgili Peygamberimiz  sallallaahu  `alayhi  wa  sallam ( may  Allaah exalt his mention ) şöyle buyuruyor. “Cennette Reyyan denilen bir kapı vardır ki, kıyamet gününde bu kapıdan sadece oruç tutanlar içeri girebileceklerdir. “Orada Oruçlular nerede? diye” çağrılır. Onlar da kalkıp o kapıdan içerş girerler.” Sonra kapı kapanır ve artık ordan hiç kimse içeri giremez.

Muhterem Müslümanlar!

Sevgili peygamberimiz  sallallaahu  `alayhi  wa  sallam ( may  Allaah exalt his mention ) Orucun asıl amacını da şöyle belirtiyor.

“Kim yalan söylemeyi ve yalanla iş yapmayı bırakmazsa, bilsin ki Allah Tealâ, o kimsenin yemesini içmesini terk etmesine, yani oruç tutmasına bir değer vermez.”

Demek ki oruç tutan kimse dürüst olacak ve yalanla işi olmayacak.

Aziz Cemaat!

Oruç, insanda başkalarına yardım etme duygularını da geliştirir.

Açlığı bilmeyenin açın halinden anlaması mümkün değildir. Bu ibadet sayesinde açlığın ne olduğunu kavrayan varlıklı insan, sene boyu aç olanları düşünmeye başlar ve yardım etme ihtiyacı duyar. Zira her insan vicdan sahibidir. Peki böyle bir yardımlaşmaya ihtiyaç yoktur diyebilir miyiz? Diyemiyorsak oruç tutmalıyız ve tutmayı teşvik etmeliyiz. Bilhassa çocuklarımızı buna alıştırmalıyız.

Oruç, insanı sabırlı olmaya da alıştırır. Zira bütün zor işler sabırla başarılır. Oruç gibi bir ibadete sabredebilen kimse, hayatın başka zorluklarına da sabredebilme gücü kazanır.

Oruç, nimetlerin kadrini ve kıymetini de oğretir. İnsan, elindeki nimetin kıymetini elinden çıktıktan sonra fark etmeye başlar. Oruç, insanı belli bir süre de olsa insanı nimetlerden uzak tutmak suretiyle ona bunların kıymetini anlama imkânı sağlar.

Evet Aziz Müminler!

Oruç tutanlar nefsin aşırı derecedeki isteklerini durdurmak ve iradelerine hakim olmak için büyük bir kuvvet kazanırlar. Sonra da Allah’ın emirlerine itaat, yasaklarından kaçınma bilinmesi, polisiye vakaların bu ayda en aza inmesi de yine oruç ibadeti sayesindedir.

Orucum fert ve toplum hayatına pek çok yararlar sağlaması yanında, geçmiş günahların affına da vesiledir.

Nitekim Sevgili Peygamberimiz  sallallaahu  `alayhi  wa  sallam ( may  Allaah exalt his mention ) şöyle buyuruyor:

Ramazan ayının faziletine inanarak ve mükafatını umarak oruç tutan kimsenin – kul hakkı hariç – geçmiş bütün günahları bağışlanır.

Kimin günahı yok ki?

Bağışlanmak istemeyen kimse var mı?

O halde, gelin bu ayda orucu gereği gibi ve bilincine vararak tutalım.

Allah orucumuzla birlikte bütün ibadetlerimizi kabul buyursun.

Lasă un răspuns

Te rog autentifică-te folosind una dintre aceste metode pentru a publica un comentariu:

Logo WordPress.com

Comentezi folosind contul tău WordPress.com. Dezautentificare /  Schimbă )

Fotografie Facebook

Comentezi folosind contul tău Facebook. Dezautentificare /  Schimbă )

Conectare la %s