يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْأَنصَابُ وَالْأَزْلَامُ رِجْسٌ مِّنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
(Maide, 90)
Aziz ve Muhterem Müslümanlar!
Dinimiz, dünyayı iyi ve yaşanır hale getirmek ve insanca bir hayat sürebilmek için çalışıp kazanmayı, Allah’ın verdiği nimetlerden olabildiğince yararlanmayı emir ve tavsiye eder. Ancak çalışıp kazanmanın ilâhî rızaya uygun olması ve kazancın helal yollarla elde edilmesi de dinimizin önemli istekleri arasındadır.
Aziz Müminler!
Kazancın helal olması onun meşru yollardan elde edilmesine bağıldır. Hangi kazanç helal yolla elde edilmiş olur? diye sorulduğunda Sevgili Peygamberimiz “Kişinin el emeği ile kazandığı ve kimseyi aldatmaksızın yaptığı ticaret yoluyla elde ettiği kazançtır” cevabını vermiştir.
Değerli Müminler!
Biliyoruzki dinimiz, kazanma prensiplerine aykırı olması, çalışıp üretme yeteneğini köreltmesi ve çalışmadan kazanma arzusunu tetiklemesi gibi pek çok olumusuz sonuçlar doğuran kumarı yasaklamıştır.
Kumar’ın en kötü tarafı hiçbir emek sarf edilmeden kazanmaya zemin hazırlaması ve insani boş hayaller peşine koşturmasıdır.
Kumar’ın yüce kitabımızdaki yeri şöyledir. “Ey İman edenler! Aklı örten şarap ve alkollü içkiler, kumar, dikili taşlar, fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kacının ki, kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah’ın anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz, değil mi?” (Maide, 90-91)
Aziz Müminler!
Bütün kötü alışkanlıklar gibi kumar da, insanı kendine esir ederek onun üretkenliğini elinden alır, ruh ve beden sağlığını bozar, onu toplumla uyumsuz bir birey haline getirir ve cinayet, hırsızlık ve soygun gibi gayri meşru olmayan davranışlara sevk eder. Bu haliyle kumarın bir çok aile felâketinin temel sebebi olduğunu artık bilmeyen yoktur.
Teknoloji artık kumarı masa başında ve birkaç kişi tarafından oynanır olmaktan çıkarıp; büyük kitlelerin iştirak ettiği sayısız kumar türünü de ortaya koymuştur. Buğün kumar sanal ortamda, rahtlıkla oynanabilmektedir. Bu sebeple, çocuklarımız, gençlerimiz kumarın ve diğer kötü alışkanlıkların pençesine düşme tehlikesi ile her zamankinden daha fazla karşı karşıyadırlar. Öyleyse çocuklarımızın bu konuda koruma ve yönlendirmeye muhtaç oldukları gerçeğini hep göz önünde tutalım. Onların bir hastalığa yakalanmaması için nasıl gerekli önlemleri almaya çalışıyorsak, aynı şekilde onların kumar gibi kötü alışkanlıklara yakalanmamaları için de her türlü tedbiri alalım ve Yüce Rabbimizin: „Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret dışında, birbirinizin mallarını haksızlıkla yemeyin” (Nisa, 29) ayetini her an göz önünde bulunduralım.