Sabrın önemi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

وَلَنَبْلُوَنَّكُم بِشَيْءٍ مِّنَ الْخَوْفِ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِّنَ الْأَمْوَالِ وَالْأَنفُسِ وَالثَّمَرَاتِ ۗ وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَ

(Bakara, 155)

Aziz ve Muhterem Müslümanlar!

Yüce yaratıcıyı tanımak ve O’nun uygun gördügü şekilde hayat sürdürmek üzere yaratılan insanın dünyaya gelmesi de, dünyadan ayrılması da kendi iradesi dışındadır. Yani insanın bu hususta seçme yeteneği yoktur.

İslâm dini, inancı, rengi, ırkı sosyal konumu ne olursa olsun her insanın hayatını dokunulmaz olarak kabul edip insan hayatına yönelik her türlü saldırı ve tehlikeyi en etkili bir şekilde önlemeye çalişir. Savaş ve benzeri toplumsal zorunluluklar dışında insanların yaşama hakkına müdahale etmeyi asla onaylamaz. Bu cümleden olarak İslâm dini, insana, yaşama hakkını kendi eliyle yok etmek demek olan intihar hakkını da asla vermez. Tam tersine bu eylemi en büyük günahlardan sayar ve inancı ile ahlâki davranışları hangi ölçüde olursa olsun intihar eden kimsenin bu eylemi nedeniyle ahirette büyük bir cezaya çarptırılacağını bildirir.

Değerli Müminler!

İslâm dininin istediği mümin, sıkıntılara göğüs geren, acı ve kederlere sabır gösteren, şartlar ne kadar kötü olursa olsun Allah’a olan inanç ve güvenini asla yitirmeyen kimsedir. Üstelik bu yolda gösterilen sabır ve verilen mücadelenin de Allah’ın katında büyük sevabı vardır. Hayatta karşılaşılan sıkıntı ve problemlerin birer deneme aracı olduğu, bunlara sabır ve metane gösterildiği takdirde iyi Müsülman olunabileceği de Kur’anda sıkça hatırlatılır.

İnsanın hayatını sürdürebilecek kadar yeme ve içmesi dinen farz olup bundan kaçınmayı -ölüm orucu- dinimiz intihar olarak kabul etmektedir. Zira ölüme yol açabilecek bir açlık tehlikesi halinde dinimiz, haran olarak bildirmiş olduğu gıdaların yenilmesine dahi izin vermiştir. Bundan amaç, insanın hayatının korunmasıdır.

Kişinin içinde bulunduğu halden veya hastalıktan kurtulmak için ölümü istemesi de dinen haramdır.

Buna rağmen intihar eden kimsenin cenazesi diğer insanların cenazesi gibi işlem görür, yani yıkanır, kefenlenir ve namazı kılınır. Bu eyleminden dolayı Cenab-ı Hak’tan bağış niyazında bulunulur. Dünyadakilerin intihar edene uygulayacağı bir müeyyide yoktur. İşlediği büyük günah hakkında diğer herkesin günahları gibi karar ve hüküm verme yetkisi sadece ve sadece Allah’a aittir.

Aziz Müminler!

İslâm bilinç ve inancının zayıfladığı, İslâm’ın insanla ve dünya hayatıyla ilgili mesajın iyi algılanamadığı kesimlerde, cinsel bunalım, aşk, ihanet, yoksulluk, işsizlik, sakatlık, yakınını kaybetme gibi olaylar, insanların yıkılmasına, hayata küsmesine ve sonuçta intiharlara yol açtığı ğörülmektedir. Dinimizin yasakladığı içki ve uyuşturucu bağımlılığı dayine intiharlar için uygun bir ortam oluşturmaktadır.

Hayatın insanlar arası ilişkilerin acımasız bir çıkar kavgasına dönüştüğü, dinin insanı yönlendirme ve eğitme gücünün iyice zayıflandığı, çoğu zaman da insanı hayata bağlayan değer ve gayelerin anlamını yitirdiği özellikle batı toplumlarında intihar oranı Müsülman toplumlara göre yüksek olması da dinimizin bu husustaki gücüne bir işaret olsa gerektir. Batıda intiharların bilgisiz halk kesimlerinden, çok entelektüel çevrede daha fazla görülmesi, konunun eğitim ve kültürden ziyade inançla ilgili olduğu da bir gerçektir.

Demek ki, güzel bir hayat sürebilmek için de bize dindarlık gerekiyor.

Lasă un răspuns

Te rog autentifică-te folosind una dintre aceste metode pentru a publica un comentariu:

Logo WordPress.com

Comentezi folosind contul tău WordPress.com. Dezautentificare /  Schimbă )

Fotografie Facebook

Comentezi folosind contul tău Facebook. Dezautentificare /  Schimbă )

Conectare la %s